-
1 huzur
huzur [-uːr] Ruhe f; Gelassenheit f; Bequemlichkeit f; HIST (persönliche) Anwesenheit; HIST Audienz f (beim Sultan);huzur hakkı Anwesenheitsvergütung f;huzur içinde bequem liegen usw;-e huzur vermek jemanden beruhigen; in Ruhe lassen;-i huzuruna çağırmak jemanden zu sich (D) rufen, zu sich (D) beordern;-in huzuruna çıkmak vor jemanden (hin)treten;huzurunu kaçırmak jemandem die Ruhe rauben, jemanden stören;huzurunuzda in Ihrer Gegenwart
См. также в других словарях:
huzur — is., Ar. ḥużūr 1) Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinç Bu komşular mahallenin huzurunu kaçırdı. 2) Ön, yan, kat, makam, yamaç Başkanın huzuruna çıkmak. 3) esk. Bir yerde bulunma Bu sorunun konuşulması için sizin huzurunuz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ürkütmek — i 1) Ürküntü vermek 2) Korkutup kaçırmak Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu. M. Ş. Esendal 3) Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek 4) mec. Korkutmak Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÎ-NAMAZ — f. Namaz kılmayan, namazı terkeden, namazsız. Beynamaz. (Bak: Târik üs salât) Namaz, İslâmın temel şartlarından biridir. Peygamberimiz (A.S.M.), namaz dinin direğidir demiştir. Namazını terkeden dininin direğini yıkmış olur. Beş vakit namaz için… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük